28 Kasım 2017 Salı

Sermest






Sermest










Acılar dudaklarımı kemirirken


ve dünya kapısı aralanırken kuytu bir köşede,


sevgi helâk olur demli çayımın yanında.





Koştukça yangın artar,


kişi ölür ve kalp yorgun düşer,


soluksuz kalır,


sevdiğinin koynunda.





Kelimeler şuursuz,


çiğnemiştir dili ile birlikte umutlarını, 


yutmuştur harflerini bıçak saplı güneşin altında,


kan tükürerek.






Bir sabah çağlayanında, düşer göklerden sorular,


ama boynu bükük kalır cevaplar,


dilsiz kalmıştır yumuşak başlı yağmur damlası,


aşkın elinde.





Dikiş tutmaz bir yara olmuştur, 


kişi tanımaz, ağıt yakmaz 


ve yok olmayan boşluk ağrısı sunmuştur kefen niyetine,


gece.





Öldürmüştür, 


can almıştır, 


nefessiz bırakmıştır kimsesiz sualler,


aşkın peşinde can atanı.






Sorar,


dumanlı ay ışığı gölgesinde;

'Neden sevmedin ki beni?...'













H.Altıntaş

Siyah Gergedan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder