24 Mayıs 2021 Pazartesi

Uçurtmanın Kuyruğuna Yıldırım Düştü

Uçurtmanın Kuyruğuna Yıldırım Düştü










Akşamdan kalma, 


egzoz dumanıyla boğulurken 


aşkımın kesik başı arasında


salındım karalar giymiş denizin tam ortasına.


Sandaldan sana sesleniyorum,  


balıkçının ağına takılmış zarafet ışığıyla.




Tahta masanın ayak parmağı olmuşum, 


Şimdi sallanan aşkıma kağıt koyman için 


bekleyip duruyorum.




Oturup düşününce


ayak bileğine kavradığım ellerimi


içime işler tanrının dokunuş mucizesi.




Peki, alır mıydın beni içine?


Saklambaç oynama bahanesiyle 


saklanırdım içindeki her yere. 




Farkındayım çokça düşünmeyeceğini. 


Ben tekerlekli sandalyede, 


senin ise; yürümendi fark. 


Fakat bir şair olsaydı seni seven, 


kabul et;


kestane rengi saçlarınla asardı kendini.




Olsun, 


sen yinede görmezden gel 


kırılan ayak parmaklarımı. 


Sakın gücenme bana,


çünkü sen değilsin kabahatli. 




Hadi şimdi 


yorgun bir yağmur dansı ifa et


benim için.


Gerçekleştir bakalım,


acaba yakalar mısın beni 


yağmur damlacıkları arasında.





Az önce kendimi renklere verdim. 


Hani bu sabah 


gökkuşağı çıktı ya mavilikler arasında; 


işte onu ben yaptım 


senin için 


kay-bet-ti-ğim par-ça-la-rım-la...

















H.Altıntaş

Siyah Gergedan


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder