40.406948,26.673639
Sen olmadığında,
bir kelebek düşürdü yağmur.
Kanatlarından saçılan
siyah desenli benekler
anatomisi bozuk sağ omzumun
kıraç tüyleri arasında kayboldu
ve vişneler çürüdü.
İncir ağacının kalın gövdesi
evimin temeline göz koydu
dudağımı kaşıntı içinde bırakırken tatlı bir yara.
Elimin değmediği
saniyelik zaman dilimleri
ve sana dokunmak için uzandığım
her boşluk
mayhoş bir elma reçelini andırıyordu
ekmek batırmadan yediğim.
Hemen ardından ise; yastık yüzeyinde
kokun ile sersemlediğim...
Uzun cümlelerimde
uzak olmasını istemediğim
özlemler yatıyordu
gece kâbuslarıma neden olan
ve uzun bir hasata hasret bırakılan.
Peşi sıra sen çıkageldin bir öğle vakti
261 km uzaklıktan
arkanda amonyak
ve biraz da polonyum bırakarak...
Şimdi bir tanrıçanın önünde
diz çökerek tapınmaktayım,
tüm tanrıları tahtından indirerek
sana yer açmaktayım
ve şafak vakti
bir tanrıça ile çiftleşmekteyim
kasıklarım
kaskatı kesilene dek...
H.Altıntaş
Siyah Gergedan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder